Sayfalar

30 Ocak 2013 Çarşamba

KUZENLER VE EFE

15 gün yarıyıl  tatili olması nedeniyle annem,ablam ve yeğenlerim bizdeydi...Efe'nin hastalığı huysuz ve neşeşiz olmasını da beraberinde getirdi.O kadar huysuzdu ki hiç kızmadığım kadar kızdım ona.Beni çok sinirlendirdiği zamanlar oldu.Kış olması nedeniyle daha çok alşveriş merkezlerini tercih ettik.Hep evde kalan annem bu sefer bir değişiklik yaptı ve bizimle beraber gezdi.(İnanamadık:))
    Efe annanesini çok seviyor.Annemi zaten bütün çocuklar çok sever.Kerem abisiyle de çok iyi anlaştı ama İremle arası iyi değildi,Aralarında bir yaş var.Oyuncaklarını paylaşmak istemedi.İrem burda çok mutluydu.Hem değişik yerler gezmek hem de aktiviteler yapmak çok hoşuna gitti.Birlikte parmak boyası yaptılar,oyun hamurlarıyla oynadılar,su da nesne avladılar.Ne yazık ki onları fotoğraflamak aklıma gelmedi.Sadece kapaklardan adam yaptılar onu fotoğraflamışım.
Merhaba,
     İlk yazımızın ardından,bu yazıda Özkan Efe'nin hakkında bir şeyler yazmak en doğrusu olacak sanırım.Efecan 15/10/2010 doğumlu.Yağmurlu bir Ankara sabahında saat 10.00 da doğdu.Benim isteğim ile sezeryan ile doğdu.Doğduğu an gözümün önünden gitmiyor.Yeşil bir ötrüye sarmışlardı ve koklamıştım onu,mis gibiydi kokusu...Sonrası ise zorlu bir süreçti benim için.Hem deneyimsizlik hem de Efe'nin bitmek bilmeyen gaz sancıları...Neyse kötü olan hiç bir şeyi hem hatırlamak hem de yazmak istemiyorum...Özken Efe dünyamıza gerçekten de güneş gibi doğdu.Özkan adını dedesinden aldı,Efe ise babamız Muğlalı olduğu için ekledik.Adıyla yaşar inşallah.Hatta ben hamileyken,daha cinsiyeti belli olmamışken koymuştuk adını.Babası hep erkek adamın oğlu olur diyerek sevdi onu...
     

24 Ocak 2013 Perşembe

        İlk bloğum,ilk gözağrım,ilk emeğim...
        Belki hayatıma yeni bir başlangıç,yeni bir heyecan,yeni bir deneyim...Bu zamana kadar birçok blog gezdim,özenle hazırlanmış el emeği göz nuru...Umarım sende onlardan olursun...Bir nebze olsun faydamız olabilirse insanlara ne mutlu...
         Blog oluşturmaya  nasıl karar verdim bilmiyorum.Aslında cesaret edemedim epey bir süre...Ya güzel olmazsa,istediğim gibi gitmezse cümleleri aklımı karıştırdı bir süre...Çevremdeki herkes destek verince bende yazalım bakalım dedim.Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.Beni yüreklendirdikleri için...O kadar çok anne-çocuk blogları var ki,onları görünce dayanamaım aslında.Bende olmalıyım aralarında diye düşündüm.Aslında beni en çok cezbeden şey, 'minik zeytinime' bir hediye olması...İnşallah bloğu kitap haline getirip, bir gün ona hediye etmek istiyorum.Düşünsenize;aradan yıllar geçecek,Efecan günü gününe okuyacak küçükken yaptıklarını,düşünmesi bile çok hoş...Beni en çok bu fikir cezbetti açıkcası...Ve yazmalıyım dedim kedi kendime...
          Bu sene evde Efe'yle geçiyor günlerimiz...İki buçuk gün okula gidiyorum.Bir daha bu fırsat ele geçmez diye düşündüm ve başladık Êfe'yle ev okuluna...Bir sürü blog gezdik...Daha çok etkaca.blog spottaki planı takip ediyoruz.Kendilerine burdan teşekkürlerimizi gönderiyoruz.
          Gelelim Özkan Efe'ye...İlk oğlumi,ilk deneyimim,ilk can'ım...Bütün ilkleri yaşatıyor bize...Onu size nasıl anlatmalı bilmiyorum...Şu bir gerçek ki o bizim her şeyimiz...Seni çok seviyoruz oğlum,umarım hediyeni beğenirsin...
           Ve sevgili eşim...Beni desteklediğin iyi-kötü her an yanımda olduğun için teşekkür ederim.Senin omzun benim en güzel yerim...İyi ki çıkmışsın karşıma,iyi ki o otabüse binmişim...İyi ki seni seçmişim,sen doğru adamsın:)
           İşte böyle blog,bundan sonra benden kurtulmamazsın:)İlk yazı için çok mu uzun oldu ne:)
           Neyse burada sonlandırılım bari:)
           Herkese sevgiler,bizi takip edin:)