Merhaba,
     İlk yazımızın ardından,bu yazıda Özkan Efe'nin hakkında bir şeyler yazmak en doğrusu olacak sanırım.Efecan 15/10/2010 doğumlu.Yağmurlu bir Ankara sabahında saat 10.00 da doğdu.Benim isteğim ile sezeryan ile doğdu.Doğduğu an gözümün önünden gitmiyor.Yeşil bir ötrüye sarmışlardı ve koklamıştım onu,mis gibiydi kokusu...Sonrası ise zorlu bir süreçti benim için.Hem deneyimsizlik hem de Efe'nin bitmek bilmeyen gaz sancıları...Neyse kötü olan hiç bir şeyi hem hatırlamak hem de yazmak istemiyorum...Özken Efe dünyamıza gerçekten de güneş gibi doğdu.Özkan adını dedesinden aldı,Efe ise babamız Muğlalı olduğu için ekledik.Adıyla yaşar inşallah.Hatta ben hamileyken,daha cinsiyeti belli olmamışken koymuştuk adını.Babası hep erkek adamın oğlu olur diyerek sevdi onu...
      O tahmin edileceği üzere bizim her şeyimiz....Canımız,candan ötemiz...Efe şimdi 27 aylık...En sevdiği çizgi film Pepee...En çok gitmek istediği yer alışveriş merkezleri...(Kime çektiyse:))En sevdiği yemek yok:)Yemekle aramız hiç iyi olmadı,ıvır zıvır dahil buna.Sadece sakız çiğnemeyi ve meyveyi seviyor.Tek istediği süt içmek...Bakalım biberonu bırakınca ne olacak....İngilize ve Türkçe sayıları biliyor.Renkleri bezan karıştırsa da  çoğunu biliyor.Çok neşeli bir çocuk.Şarkı söylemeyi çok seviyor.Evde kendi halinde de sürekli şarkı söylerken görebilirsiniz.Parmak boyaya ve hamur oynamaya bayılıyor...Banyodan nefret ediyor ama denizden çıkmak istemiyor.Hayvanları çok seviyor.En çok da kedileri.Evde sürekli kedi oluyor.Kendi yaşıtllarıyla değil benim arkadaşlarım ve babasının arkadaşlarıyla oynamayı seviyor.Paylaşmayı belki de yaşı gereği sevmeyen bir çocuk.Hatta beni ve babasını çok kıskanıyor.Çok huysuz,inatçı bir çocuk değil.Bu yüzden seviniyorum...İnşallah ileride karakteri düzgün biri olur...Sevdiğini söylemek çok hoşuna gidiyor.Bu benim daha da hoşuma gidiyor.Durup dururken seni çok şeviyom diyebiliyor.O anlarda tabiri caizse eriyor insan...
     Canım oğlum bizde seni çookkkk seviyoruz....İşte Efe'nin bebekliğinden bir kare...