Sayfalar

6 Ekim 2013 Pazar

KURABİYE CANAVARI

Uzun bir aradan sonra yine burdayız...Tatil dönüşü misafirler,temizlik derken okullar açılıverdi.Bu sene Efe'yi öğlene kadar ana sınıfına göndermeyi planlıyorduk.Öğretmenimizin doğum sonrası ücretsiz izin alması,yerine öğretmenin gelmemesi planlarımızı bozmamıza neden oldu.Bakalım hala öğretmen bekliyoruz.Bu süre zarfında Efe benimle okula gelip gidiyor.Çok mutlu...Gece geç yatsa da erkenden uyanıp okula gitmek istiyor.Bazı sabahlar istersen evde kal,ben gidip geleyim diyorum kabul etmiyor.Bakalım öğretmen gelmezse halimiz ne olacak.
   Efe öğrencilerimi benden kıskanıyor.Sınıfta gürült olduğunda ''Oğlummm''diye bağırıyorum mesala.''Senin oğlun ben değil miyim,neden onlara oğlum diyorsun?''diye isyan ediyor.Dikkat etmeye başladım,''çocuklar''diyorum.Bu seferde ''ben senin çocuğun değil miyim?''diyor.Bende ''ne söyleyeyim onlara?'' dedim.''Öğrenciler de ''diyor.İzin sadece bu kelime de napalım artık.
Okulda en sevdiği yer kantin.Beni pek aramıyor,öğrencilerimle tenefüse çıkıyor,kantine gidiyor.Bazen Selda'yla bazen Mehtap'la bazen de Evrim teyzesiyle takılıyor.Bakalım bayramdan sonraya kadar bekleyeceğiz,öğretmen gelmezse bakıcısı olacak yine.
   Neyse gelelim başlık ve içerik arasındai bağlantıya...Hafta sonu bir yere gitmeyince evde sıkıldık.Pansiyondan İlayda ablamızı çağırdık.Birlikte güzel dakikalar geçirdik.Birlikte kurabiye yaptık.
Büyük bir ciddiyetle kurabiye yapmaya koyulduk.

Arada poz vermeyi de unutmadık.

Annenin oklavasını ele geçirdik.

Anneye oyun hamuru merdanesini bıraktık...

Hep anne çekeçek değil ya arada biz de fotoğraf çekelim dedik.
 Sonra da pişen kurabiyeleri meyve suyu eşliğinde bir güzel yedik....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder