DUYGULARIM TEMAMIZ...

Havaların güzelleşmesi sonucu ev okulumuzu askıya aldık.Hiç fırsatını kaçırmıyoruz,hemen hemen her gün dışarıdayız...Sadece fırsatını bulduğumuz zaman boyama yapıyoruz...Daha çok pastel ve sulu boya çalışmaları...Bu çalışmalarımız geçen haftalardan...Zaten hiç bir çalışmayı zamanında kaydedemiorum.Fotoğrafını çekiyorum ne zaman fırsatını bulursam bloğa o zaman yazıyorum.Duygu ifade eden yüzleri geçen sene bir seminerde ana sınıfı öğretmenimiz resim defterine çizmişti.Efe'nin çok hoşuna gitmişti ve uzun süre defterimizde kalmıştı.Bu sefer duygu ifade eden yüzlerin kuklasını yaptık birlikte.Çıktısını adığım resimleri bir mukavvanın üzerine kapladım ve üzerlerine asetat yapıştırdım.Daha sağlam olmasını istedim...İşte böyle oldular.

Sonrasında böyle kızdık....

Böyle şaşırdık...

Böyle ağladık...

Böyle de güldük...

 

Allah kimseyi ağlatmasın hep güldürsün diyerek etkinliğimizi bitirdik:)

23 NİSAN

Bu yılki 23 Nisan,Efe'nin provalara katılıp asıl programa iştirak edemediği bir bayram olaraka kutlandı okulumuzda....:)Kendileri yoğun istek üzerine babasının okulundaydılar.Tek bir sorunmuz vardı:uyku...Gece yatmak bilmeyen sabah kalkmak bilmeyen oğluş,programın başlarında babasının kucağında dalmış uykuya...Elimizdeki tek fotoğraf uyumadan önce mızmızladığı bu görüntü....

Bizim okula gelince..Yatılı öğrencilerin eve gönderilmesi sonucu bir avuç öğrenciyle hazırladığımız program fena değildi.Benim hazırlarken en çok sevdiğim etkinlik cüce show oldu...Makinenin azizliğine uğradığım için telefonumla çektiğim fotoğraf çok iyi çıkmamış...

Bu da Şelda'nın emekleriyle ortaua çıkan ''Meşhurlar Sınıfı''

Bir de komik bir skeç hazırladık.En çok ilgi gören gösteriydi sanırım.

Son olarak da 4 ve 5.sınıfların Penguen dansı var.Efe çok sevmişti bu gösteriyi...

Eeee biz olmadan olmaz di mi?

Sonrasında mı?...Kazık yemeye doyamadığımız Recai Abi'ye gittik...:)Orda Efe'can çiçekleri suladı...

 Ablalardan öpücük aldık....

Tabii erken başlayan gün bitmek bilmedi...Akşama yapılan mangal partisiyle kilomuza kilo kattık...:)Efe o gün çok eğlendi...

 

 

 

ÜÇGEN EŞLEŞTİRME

 

Yine bir eşleştirme oyunu ile karşınızdayız:)Etka'nın annesinin yaptığı bu kartları hemen renkli çıktı aldım.Sonra mukavvaya yapıştırıp üzerlerini yapışkanlı asetat ile kapladım.Daha sağlam oldular.Efe eşleştirme oyunlarında yeni bir taktik geliştirdi.Kartın birini alıyor diğerine araba yapıp eşleştiriyor.Ama hiç bir etkinlikte olmadığı gibi bu etkinlikte bensiz olmuyor.Araba benim de sürmemi istiyormuş napalım:)

Bir de böyle iki üçgeni birleştirerek uçurtma yaptı Efe'cik...En sevdiğimiz eşleştirmelerimizden biri oldu...

İKİ GÜZEL ETKİNLİK

Bu hafta yaptığımız iki güzel etkinliğin özeti var bu yazıda...Yaparken zevk aldığımız,yazarken de yüzümüzde küçük bir tebessümün yer aldığı bir yazı bu...İlk etkinliğimiz aliminyum folya yırtmaca....Mutfaktan bulduğmuz aliminyum folyaya acımadık öylece yırttık...Yırtmakla da kalmadık ondan yağmur yapıp yağdırdık..

 Bence küçük el kaslarını çalıştırması bakımından oldukça faydalı bir etkinlik.Alimünyum folya yapısı dolayısıyla da çocukların ilgisini çekiyor.Yıtmak çok zevk verici...Yırtamayınca da işte böyle sinirendik....

İkinci etkinliğimiz,yine Etkaca'dan....Stoklarımızdan bulduğumuz(artık malzemelerimizi koyacak yer bulamıyorum bu arada)

 bir oyuncak kutusunu değişik yerlerinden ve yönlerden deldik.Daha doğrusu delikler açtık.Kapığımıza uygun olan bu deliklerden onu atmaya çalıştık.
Biz bu etkinliği yaparken köşeden köpeğimiz de bizi izledi.Napalım canı sıkılıyormuş,biz de gel bizi izle dedik....

TREN YAP-BOZUMUZ

Geçenlerde kitap fuarına gittiğimizden bahsetmiştim.Bu yap-bozumuz oranın ganimetlerinden biri..Bir okul öncesi standında görünce dayanamayıp aldım.Konumuz  tren olunca hemen çıkardım,efe oynasın diye...Pek sevdik biz...Eva süngerden yapılmış.Uzun süre kullanım açısından sıkıntılı.Çünkü Efe Bey parçalamaya bayılıyor ve şimdiden başladı...Önce tabakasıyla oynadık.Değişik şekillerde...

Kameraya böyle pozlar verdik...

Sonra da küçücük parmaklarımızla trenimizi tamamladık...Ara sıra çıkarıp oynuyoruz....

GEÇ KALMIŞ İKİNCİ YAZI:HAVAALANIMIZ:)

Bu havaalanını yapalı belki iki ay olmuştur.İk ay pansiyonun tozlu dolaplarında bekledikten sonra nihayet Özkan Efe'yle buluştu:)Ben eve gelirken İlayda ve Emine ablamızda yanımdaydı Efe onları zorla içeri aldı.Birlikte oynadılar.Efe bu ara Emine'ye takmış durumda.Emine'yi çok seviyorum o güzel deyip duruyor...Bu yaşta ben güzelden anlarım psiklojisinde anlayacağınız....İşte görüntüler....

Biraz da yalnız uçalım demi...Bu arada havvaalanımız tamamen katondan olup iki gün süren yoculuklardan sonra uçuşa kapanmıştır.Seyahatte çizgi ötesi uçağımızı seçtiğiniz için teşekkür eder,iyi yolculuklar dileriz:)

Not:Efe'can...

GEÇ KALMIŞ BİR YAZI:SELDA'NIN DOĞUM GÜNÜSÜ

 

Her seferinde yazmaya niyetlendiğim ama fotoğraf eksikliği nedeniyle bir türlü yazamadığım bir yazının hikayesidir bu...İşte bu postta Selda'nın okulumuzda 3 gün 3 gece süren ve bundan sonra belirli gün ve haftalar listesine giren doğum günü yazılacaktır sevgili seyirciler...(İki üyenin olduğu blogta niye yazıyosam:))Tabii tahmin edileceği üzere biz doyamadık doğum günü kutlamalarına...Havanın güzel olması nedeniyle kahvaltıya gitmeye karar verdik hep birlikte...Kalabalığı her zaman sevmişimdir.Her zaman mutlu etmiştir beni,kendimi iyi hissetmemi sağlamıştır...İşte yine o mutlu olduğum anlardandı...Birde oğluşumun mutluluğunu görmek arttırıyor huzurumu...Efe o gün çok mutluydu.Grupanya'dan aldığımız kahvaltı ve mekan bizi çok tatmin etmese de bahçesi güzeldi...Değişiklik oldu bizim için...Efe,Eren ve Emir üçlüsü doyasıya oynadılar bahçede...Bu günü yaşamamıza vesile olan  Şelda'mıza teşekkür ediyor ve iyi ki doğdun,iyi ki varsın,iyi ki bizimlesi diyoruz....Efe'nin deyimiyle:''Doğum günün kutlu olsun pilik Şelda:)

 

EĞİTİMDE İYİ ÖRNEKLER

Geçen sene okulda katıldığımız bir yarışma sonrası gelen yazıları takip etmeye başladım.İnsan bir kere kazanınca sanırım kendine güveni geliyor.Bu senenin başnda gelen bir yazıya yine geçen sene hazırladığım bir projeyle katıldım.Projemin adı Türkçe Sokağı ve Oyun Sandığı idi.Görsellerle zenginleştirilmiş bir koridor ve dil bilgisi konularının daha kolay örenilebilmesi için hazırlanan oyunlar vardı içinde.Tabii okuldaki tüm arkadaşlarımın yardımıyla hazırladım projemi.(Burdan bloğumun sessiz izleyicileri sevgili arkadaşlarıma da teşekkürlerimi göndereyim en iyisi:)Neyse sonuç olarak Ankara'da sandığım fakat İstanbul'da olan konferansa davet edildim.Gitsem mi gitmesem mi dediğim,bir türlü karar vermediğim İstanbul'a en sonunda gitme kararı aldım(k).Sonraki süreç yalnız mı gitsem birlikte mi süreciydi.En sonunda Efe'can ve Duran'can:) takıldı peşime düştük İstanbul yollarına...Otobüs yolculuğu güzeldi bizim için,Efe hiç mızlanmadı.Konferans ise çok harika bir deneyimdi benim için....Beğenilmek,takdir edilmek insanın gururunu okşuyor...Kendi sunumumdan sonra katılmak istediğim etkinliklere katılamadım malesef...(Dışarıda bekleyenler vardı elbet...)Bana o kadarı bile yetti,beni motive etti...Aşağıdaki fotoğraflar konferans gününden...Allah'tan hava güzeldi dışarıda...Sonrasında mı?Sırtımızda valiz,elimizde Efe düştük Beşiktaş yollarına..Stadı tafaf ettik üç kere:)Bunu saymayarak en yakın zamanda İstanbul'a tekrar gitme kararı aldık....

BOYAMA ETKİNLİĞİMİZ..

Efe her boya öncesi sessizce benim hazırlamamı bekliyor...Bazen heyacanlanıyor bazen sabırsızlanıyor.O hallerini izlemek bana zevk veriyor.Burada göreceğiniz etkinlik tamamen benim uydurmam.Blog geze geze bir şeyler uydurmaya başlıyor insan...Bir mukavvaya 1,2 ve 3'ü çizdim,içlerini de kestim.Bir kağıdın üzerine koydum.Yeşil parmak boyamızla içlerini boyadı Efe.

ÖYLESİNE...

Mutlu bir pazar...Saalterce evde oturulduktan sonra bir dostun  sesiyle şenlenen,Recai Abi'den kazık yediğimiz,nefis bir balık menüsü ve ardından sallanan bir cafede çay içilen enfes bir gün...Efe'min keyfine diyecek yok....Tabii sonrasında Alif'ten kocaman bir komyon Şelda'dan küçücük bir civciv....

:)